Üst çenede yer alan, sesin düzenlenmesi ve yankılanmasında görevli olduğu düşünülen içi hava dolu boşluklu anatomik yapılara ‘’maksiller sinüs’’ adı verilir. Sinüs boşlukları adeta bir balon gibi düşünülmelidir. Bu hava boşluklarının kenarları sinüs membranı denilen bir zar ile çevrelenmiştir. Üst çenede diş çekimi yapıldıktan sonra, zaman içerisinde yer çekimi etkisi ile sinüs membranı, kemik tabanına doğru ilerler. Burada önemli olan husus; diş eksikliği için implant tedavisi uygulanacak ise bu kemiğin yüksekliğinin ne kadar olduğudur. Çünkü, diş çekimi yapıldıktan sonra sadece sinüs tabanı aşağı doğru inmez çene kemiği de diş çekiminden dolayı yukarı yönde erimektedir. Sinüs tabanındaki sarkma özellikle uzun yıllar boyunca dişsizlik durumu devam ediyorsa, bu durum implant koyacak kemiğinin kalmamasına sebep olabilir. Bu amaçla implantı yapan dişhekimi implant için mevcut kemiği 2 boyutlu panoramik film hatta gerekirse 3 boyutlu bilgisayarlı tomografi ile değerlendirmelidir. Belirli bilimsel kriterler ışığında yetersiz kemik yüksekliği, sinüse 2 tip cerrahi müdahale yapılarak arttırılabilir. Bu yöntemler açık ve kapalı sinüs lifting(elevasyon) adını alır. Kapalı lifting işleminde bazı özel aletler ile implant yuvası açılırken sinüs tabanındaki kemik yükseltilir ve implant yerleştirilir. İyileşme perioyodu normal implant iyileşme periyodundan farklı değildir. Açık lifting ya da açık sinüs elevasyonu yönteminde ise sinüs yan duvarına kemik tozu konulur. İşlem süresi ortalama 15-30 dakika arasındadır. Bazı özel durumlarda açık sinüs elevasyonu ile aynı anda çene kemiğine implant konulurken bazı durumlarda ise kemik tozu konulmasından sonra ortalama 5-6 ay beklenir. Yeni kemik oluştuktan sonra implant yerleştirilir. Açık ve kapalı sinüs operasyonlarında esas amaç implant yapmak için yeterli kemik hacminin oluşturulmaya çalışılmasıdır.

Sinüs cerrahi operasyonlarında kanama, sinüs tabanı delinmesi (sinüs perforasyonu), orantral fistül gelişimi ve sinüzit gibi komplikasyonlar gelişebilir. Bu durumlardan en fazla sıkıntı yaratan durum sinüs membranı denilen zarın yırtılmasıdır. Bu zardaki yırtılma küçük çapta ise cerrahi işlem sırasında adeta yama yapılarak özel materyallerin kullanılması ile perforasyon denilen delik kapatılarak işleme devam edilebilir. Ancak perforasyon çok büyük ise işlem durdurulabilir, PRF gibi bazı özel yöntemler kullanılabilir, bazı durumlarda ise implant yapılamayabilir.